20 Ekim 2011 Perşembe

Bergama Şehitler için yürüdü

Bergama şehitler için yürüdü
Bergama’da Hakkâri’nin Çukurca İlçesinde meydana gelen terör saldırısında şehit olan 24 asker için “teröre lanet yürüyüşü” düzenlendi. Terör saldırısı çeşitli sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından yürüyüşle protesto edildi.
Binlerce Bergamalı terörü bir kez daha lanetledi. Türkiye dün güne şehit haberi ile uyandı. Hakkâri’nin Çukurca İlçesinde terör örgütü PKK’nın Silahlı Kuvvetlere karşı düzenlediği hain saldırıda 24 askerin şehit, 18 askerinde yaralandığı bildirilmesi Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Halk yurdun dört bir yanında sokaklara döküldü.
Bergama’da da Şehit ve Gazi Aileleri Derneği önderliğinde Ordu evinin önünde toplanan vatandaşlar, ellerinde Türk bayrakları ile “Kahrolsun PKK, Kahrolsun Apo, Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlar atarak Cumhuriyet Meydanına kadar geldi.
Burada şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından Bergama Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı İbrahim Bulutlu bir açıklama yaptı. Açıklama sırasında bazı kadınların gözyaşlarına hâkim olamadığı görülürken, grup çeşitli sloganlar attı. Başkan Bulutlu, terörün dini, dili, ırkı olmadığını bir kez daha gördüklerini belirterek, “Bugün burada dün ve bugün azan terörün 5 polisimizi, 24 askerimizi kahpece şehit etmesinden sonra isyan etmek üzere toplandık. Akan kanın durması bu acıyı yüreğinin en derinlerinde yaşamış olan bizler kadar hiç kimse isteyemez ve de istemez. Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki iktidar ve muhalefet partileri ile meclis dışında bulunan tüm siyasi partilerle bu kanı durdurun diyoruz” dedi.
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç de Türk ulusunun onuru için bir araya geldiklerini belirterek, “Bu ülke bizimdir, bizim kalmaya devam edecek. Hepimiz burada bulunan herkes yediden yetmiş yediye ama herkes, gerektiğinde bu ülke için varını, yoğunu ve canını ortaya koymaya hazır. Kurtuluş Savaşın da olduğu gibi. Türk Milletinin başı sağ olsun.” diye konuştu.
Çevredeki iş yerlerindeki vatandaşların da alkışlarla destek verdiği grup, bir süre slogan attıktan sonra dağıldı.

7 Ekim 2011 Cuma

Güzellik ılıca havuzu yeniden yapılanıyor

Bergama Havuzu
Yaz aylarının yeni eğlencesi belli oldu: Bergama Belediyesi Aquaparkı

Bergama Belediyesi su, eğlence, güneş ve yeşilin buluştuğu tesisi kente kazandırıyor.
Güzellik Ilıcası Sosyal Tesisleri’nde projesi tamamlanan Aquapark Yüzme Havuzu inşaatına başlandı. Çalışmaların tamamlanmasıyla mevcut Güzellik Ilıcası Tesisleri’nin çam ağaçlarıyla bezeli, yeşil dokusuyla donatılmış mesire alanı su ile buluşacak. İlçedeki büyük bir eksikliği giderecek su parkında yediden yetmişe herkes eğlenme ve dinlenme imkânı bulacak. Güzellik Ilıcası içinde yıllar öncesinde yer alan ancak, zaman içerisinde kullanılmaz hale gelen havuz Bergama Belediyesi’nin çalışmalarıyla tekrar can bulacak.
İçerisinde 5 aquapark ünitesi, 150 m2’lik düşme havuzu ve 525 m2’lik yüzme havuzu bulunacak tesiste ayrıca, mantar fıskiye gibi çocuk havuzu animasyon oyuncak grupları da yer alacak. Kafeterya, snack bar, güneşlenme terası, soyunma odaları ve duşları içinde barındıracak kompleks yapıda gerçekleştirilecek düğünler için de sahne ve oturma alanları da yer alacak. Havuz yaz aylarında Bergama’nın eğlence merkezi olacak.
Havuzun kentteki önemli bir eksikliği gidereceğini belirten Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç; “Havuz, yaz aylarında serinlemek ve eğlenmek isteyenlerin buluşma noktası olacak. Suyla yeşilin bir araya geleceği tesis tamamlandığında, Bergamalıların vazgeçemeyeceği bir merkez halini alacaktır” dedi

Halim Yazıcı'ya Ödül

Halim Yazıcı
Yaşamı boyunca Dil Devrimine emek veren, 30 Ekim 1993’te yitirdiğimiz, Dilci Ömer Asım Aksoy’un devrimci düşüncelerini ve yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak için Aksoy Ailesinin katkılarıyla düzenlenen Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü, 1995’ten bu yana değişik dallarda veriliyor. Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülünü, bu yıl şiir dalında değerli Ozan Konak Belediyesi eski Kültür ve Sanat Müdürü Halim Yazıcı, Küçük Taşlar İklimi adlı yapıtıyla kazandı.
Ataol Behramoğlu, Turgay Fişekçi, Hidayet Karakuş, Şemsettin Ünlü ve Sevgi Özel’den oluşan seçici kurul, Halim Yazıcı’ya ödülü vermeyi oybirliği ile kararlaştı. Bergama doğumlu (1954) Halim Yazıcı, Türkçeyi özenle kullanan üretken bir ozan. İzmir İktisat Fakültesi, Ekonomi Bölümünü bitirip bir süre bankacılık alanında çalışmış, daha sonra İzmir’deki belediyelerin kültürel etkinliklerinde sorumluluklar üstlendi. İzmir’de yayımlanan edebiyat dergilerinde de sorumluluk alan ve yazan Halim Yazıcı’nın yaklaşık on şiir kitabı bulunuyor.

Aynur Oral, Güven Tazeledi

Bergama Kadın Kolları Başkanı
AK Parti Bergama Kadın Kolları Başkanı Aynur Oral, olağan kongrede yeniden seçilip güven tazeledi.

AK Parti Bergama Kadın Kolları Başkanı Pınar Şems Kavak görevinden ayrıldıktan sonra Kadın Kolları büyük güç kaybetse de yerine gelen Aynur Oral Bergama Halkının güvenini kazanmaya başlamıştı. Parti binasında düzenlenen kongrede tek listeyle gidilen seçimde, Aynur Oral oyların tamamını alarak yeniden başkan seçildi.
AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, kongredeki konuşmasında, 2011 seçimlerinde aldıkları başarılı sonucu yerel seçimlerde de tekrarlamak için kadın kolları üyelerine daha çok görev düştüğünü ifade etti.
AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Özen Kızılırmak da yerel seçimlerde tüm İzmir ilçelerini kazanmak istediklerini dile getirdi.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Dionysos Tapınağı


Bergamalılar bu göz alıcı tapınağı özel bir düşünce ile 250 m.lik tiyatro terasının kuzeyinde bütün gezi yerine egemen olacak şekilde inşa etmişlerdi. Sunağı ile birlikte çok iyi korunmuş olan tapınak zengin profilli, bir podyum üzerinde yükselen İon düzeninde bir prostylosdur. Uzun bir yolun bitiş noktasında yer alışı ve bütün gözleri üzerinde toplayan bir anıt oluşu ile bu eser, Roma sanat anlayışı ile birlikte Avrupa Barok mimarisini de etkilemiştir. Helenistik dönem ve Roma çağına ait orijinal parçalar Berlin Müzesinde saklanmaktadır.


Dionysos Tapınağı, tiyatro terasının kuzeyindeydi. 25 basamakla çıkılan bir podyum üzerinde bulunan tapınağın yalnız ön yüzünde sütunlar vardı.

Bergamalılar bu göz alıcı tapınağı özel bir düşünce ile 250 m.lik tiyatro terasının kuzeyinde bütün gezi yerine egemen olacak şekilde inşa etmişlerdi. Sunağı ile birlikte çok iyi korunmuş olan tapınak zengin profilli, bir podyum üzerinde yükselen İon düzeninde bir prostylosdur. Uzun bir yolun bitiş noktasında yer alışı ve bütün gözleri üzerinde toplayan bir anıt oluşu ile bu eser, Roma sanat anlayışı ile birlikte Avrupa Barok mimarisini de etkilemiştir. Helenistik dönem ve Roma çağına ait orijinal parçalar Berlin Müzesinde saklanmaktadır.

Antik Tiyatro

Pergamon kentinin kuzeybatısı ile Bergama Çayı arasında Roma dönemi yerleşmesi bulunur. Burada 50 bin kişilik amfitiyatro ile 30 bin kişilik tiyatro vardı. Günümüzde Viran Kapı denilen kalıntılar tiyatronun ayakta kalan kemeridir.

Pergamon, yapılan düzenli kazılarla büyük bölümü ortaya çıkarılmış bir ilkçağ kentidir. Burada kurulan Bergama Müzesi, Türkiye'nin ilk arkeoloji müzesidir. Pergamon buluntularının birçoğu burada sergilenmektedir.


Kentin koruyucusu sayılan akıl ve savaş tanrıçası Athena adına yapılan Athena Tapınağı, Akropol'ün en önemli mekânıydı. Tiyatro terasının üzerinde bulunan bu tapınak, Dor düzeninde yapılmıştı. Kazılarda Athena Tapınağı’nın birçok parçası Berlin'e götürülerek aslına uygun biçimde orada yeniden kurulmuştur. Pergamon'da ise yalnızca temelleri kalmıştır.

Athena Tapınağı'nın batısındaki dik yamaçta, yaklaşık 10 bin kişilik bir tiyatro yer alır. Helenistik dönemde yapılan tiyatronun uçuruma bakan ön tarafı setlerle sağlamlaştırılmıştı. Tiyatronun ahşap bir sahnesi vardı ve bu sahne sökülüp takılabilecek biçimde yapılmıştı.

Akropol’ün bir başka tapınağı olan Dionysos Tapınağı, tiyatro terasının kuzeyindeydi. 25 basamakla çıkılan bir podyum üzerinde bulunan tapınağın yalnız ön yüzünde sütunlar vardı.

Athena Tapınağı

Bergama athena tapınağı 
Tiyatronun üstündeki terasta inşa edilmiş olan Athena Tapınağı 6x10 m. sütunlu Dor düzeninde bir yapıdır. Tapınağın temellerinden yalnız bazı parçalar kalmış olmakla birlikte batı kanat kısmen 1.20 m. yüksekliğe değin korunmuştur.



Tapınağın sütun ve arşitrav parçaları halen Berlin Müzesindedir. Kentin en önemli tapınağının Tanrıça Athena' ya ait olması, İzmir, Milet, Eriythrai, Foça ve Assos'ta da görüldüğü gibi Batı Anadolu'nun yerleşmiş bir geleneğidir.


Kentin koruyucusu sayılan akıl ve savaş tanrıçası Athena adına yapılan Athena Tapınağı, Akropol'ün en önemli mekânıydı. Tiyatro terasının üzerinde bulunan bu tapınak, Dor düzeninde yapılmıştı. Kazılarda Athena Tapınağı’nın birçok parçası Berlin'e götürülerek aslına uygun biçimde orada yeniden kurulmuştur. Pergamon'da ise yalnızca temelleri kalmıştır.

Athena Tapınağı'nın kuzeyinde dört salonlu bir kütüphane vardı. Burası Helenistik dönemin en büyük kitaplıklarından biriydi. Kütüphanede "Pergamon derisi" olarak adlandırılan parşömen üstüne yazılmış 200 bin kitap bulunduğu bilinmektedir. Romalı asker ve devlet adamı Marcus Antonius, İ.Ö. 41'de kitapların tümünü Mısır Kraliçesi Kleopatra'ya armağan etmiştir.

Athena Tapınağı’nın güneyindeki bir terasta Zeus Sunağı yer alıyordu. Zeus Sunağı da Berlin'e götürülmüş ve onarılarak oradaki Pergamon Müzesi'ne (Pergamon Museum) koyulmuştur. Helenistik dönemi mimarisinin en güzel örneği olan sunağın Pergamon’da yalnızca temelleri kalmıştır. Zeus Sunağı'nın güneyinde Yukarı Agora bulunur. Agora, güney ve kuzeydoğudan Dor düzeninde sütunlu galerilerle çevriliydi. Agora'da toplanan halk, siyaset ve ticaretle ilgili konuları yönetimle görüşüp konuşuyordu. Agora’nın kuzeybatısında Agora Tapınağı bulunuyordu. Akropol'ün en yüksek yerinde Pergamon krallarının sarayları yükseliyordu. Günümüze bu sarayların yalnızca zemini ve temelleri ulaşmıştır. Sade görünümlü bu yapılarda odalar sütunlu bir avlu çevresine sıralanıyordu.

Athena Tapınağı'nın batısındaki dik yamaçta, yaklaşık 10 bin kişilik bir tiyatro yer alır. Helenistik dönemde yapılan tiyatronun uçuruma bakan ön tarafı setlerle sağlamlaştırılmıştı. Tiyatronun ahşap bir sahnesi vardı ve bu sahne sökülüp takılabilecek biçimde yapılmıştı.

Akropol’ün bir başka tapınağı olan Dionysos Tapınağı, tiyatro terasının kuzeyindeydi. 25 basamakla çıkılan bir podyum üzerinde bulunan tapınağın yalnız ön yüzünde sütunlar vardı.

Pergamon Akropolü

Pergamon Büyük Altarı, Berlin

Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon, eski çağlardada Misya bölgesinin önemli merkezlerinden biriydi. MÖ 282-133 arasında da Pergamon Krallığı’nın başkentiydi. Pergamon adı, bir söylence kahramanı olan Pergamos'tan gelir. Pergamos’un, Teuthrania kralını öldürdükten sonra kenti ele geçirdiği ve kendi adını verdiği sanılır. Başka bir söylenceye göre de Teuthrania Kralı Grynos savaşta Pergamos'tan yardım istemiş, zaferden sonra iki kent kurdurarak birine onun onuruna Pergamon, ötekine de Gryneion adını vermiştir.

Yazılı belgelerde Pergamon'dan ilk kez MÖ 4. yüzyılın başlarında söz edilir. Kent daha sonra Pergamon Krallığı'nın başkenti oldu. Bu dönemde saray, tapınak, tiyatro gibi yapılarla yapıldı, kent kule ve surlarla çevrildi. Pergamon, krallığın Roma'ya bağlanmasından sonra da Batı Anadolu'nun sayılı kentlerinden biri olarak kaldı.

Eski kentin kalıntılarını, 1870'lerde Batı Anadolu’da demiryolu döşenmesinde çalışan Alman mühendis Carl Humann buldu. Pergamon'da ilk araştırma ve kazı çalışmalarına da 1878'de başlandı. Kazılar ve onarım çalışmaları günümüzde de sürmektedir.

Pergamon kentinin Akropol'ü ("kentin yukarı bölümü"), Bakırçayı'nın suladığı ovaya egemen bir tepenin üzerinde yer alır. Büyük bir kale görünümündeki Akropol’ün ana kapısına varmadan solda Heroon'un kalıntıları vardır. Heroon, Eski Yunan'da bir kahraman ya da yarı tanrı adına yapılmış ve çevresi sütunlu bir galeriyle çevrili kutsal yerlerin adıydı. Heroon’da, dinsel törenin yapıldığı oda (kült odası) geniş bir ön galerinin arkasındaydı. Heroon’un kuzeyinde Helenistik dönemden kalma bir dizi dükkândan oluşan uzun bir yapı bulunuyordu.



Pergamon model kenti, Berlin Müzesi
Kentin koruyucusu sayılan akıl ve savaş tanrıçası Athena adına yapılan Athena Tapınağı, Akropol'ün en önemli mekânıydı. Tiyatro terasının üzerinde bulunan bu tapınak, Dor düzeninde yapılmıştı. Kazılarda Athena Tapınağı’nın birçok parçası Berlin'e götürülerek aslına uygun biçimde orada yeniden kurulmuştur. Pergamon'da ise yalnızca temelleri kalmıştır.

Athena Tapınağı'nın kuzeyinde dört salonlu bir kütüphane vardı. Burası Helenistik dönemin en büyük kitaplıklarından biriydi. Kütüphanede "Pergamon derisi" olarak adlandırılan parşömen üstüne yazılmış 200 bin kitap bulunduğu bilinmektedir. Romalı asker ve devlet adamı Marcus Antonius, İ.Ö. 41'de kitapların tümünü Mısır Kraliçesi Kleopatra'ya armağan etmiştir.

Athena Tapınağı’nın güneyindeki bir terasta Zeus Sunağı yer alıyordu. Zeus Sunağı da Berlin'e götürülmüş ve onarılarak oradaki Pergamon Müzesi'ne (Pergamon Museum) koyulmuştur. Helenistik dönemi mimarisinin en güzel örneği olan sunağın Pergamon’da yalnızca temelleri kalmıştır. Zeus Sunağı'nın güneyinde Yukarı Agora bulunur. Agora, güney ve kuzeydoğudan Dor düzeninde sütunlu galerilerle çevriliydi. Agora'da toplanan halk, siyaset ve ticaretle ilgili konuları yönetimle görüşüp konuşuyordu. Agora’nın kuzeybatısında Agora Tapınağı bulunuyordu. Akropol'ün en yüksek yerinde Pergamon krallarının sarayları yükseliyordu. Günümüze bu sarayların yalnızca zemini ve temelleri ulaşmıştır. Sade görünümlü bu yapılarda odalar sütunlu bir avlu çevresine sıralanıyordu.

Athena Tapınağı'nın batısındaki dik yamaçta, yaklaşık 10 bin kişilik bir tiyatro yer alır. Helenistik dönemde yapılan tiyatronun uçuruma bakan ön tarafı setlerle sağlamlaştırılmıştı. Tiyatronun ahşap bir sahnesi vardı ve bu sahne sökülüp takılabilecek biçimde yapılmıştı.

Akropol’ün bir başka tapınağı olan Dionysos Tapınağı, tiyatro terasının kuzeyindeydi. 25 basamakla çıkılan bir podyum üzerinde bulunan tapınağın yalnız ön yüzünde sütunlar vardı.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More